Sadece Öğrencinin Sorunu Değil
Sınav kaygısı çoğu zaman öğrencinin bireysel zayıflığı gibi algılansa da, bu algı son derece eksik ve yanıltıcıdır. Gerçekte, sınav kaygısını artıran ya da azaltan en güçlü etkenlerden biri aile tutumu ve öğrencinin içinde bulunduğu sosyal çevredir. Bu çevresel faktörler, özellikle LGS kursu veya TYT kursu gibi sınava hazırlık süreçlerinde çok belirgin biçimde hissedilir.
Ailenin Rolü: Destek mi, Baskı mı?
Ailelerin çoğu çocuklarının başarılı olmasını ister. Bu istek doğal ve sağlıklıdır. Ancak bu isteğin dili, tonu ve biçimi çocuğun zihninde başarıdan çok korkuya dönüşebilir.
Yaygın Hatalı Tutumlar:
-
“Bu sınav hayatını belirleyecek.” (Aşırı dramatizasyon)
-
“Senin için her şey hazır, sadece kazanman gerek.” (Sorumluluğun çocuğa yıkılması)
-
“Komşunun oğlu kazanmış, sen de yapabilirsin.” (Karşılaştırma ve kıyas)
Bu tür söylemler, öğrencide yetersizlik hissi yaratır ve sınavı bir tehdit gibi görmesine neden olur. Böylece kaygı seviyesi yükselir.
Doğru Aile Dili Nasıl Olmalı?
Öğrenciyi rahatlatan ve süreci sağlıklı karşılamasına yardımcı olan aile tutumları şunlardır:
-
“Çaban bizim için en değerli şey.”
-
“Başarının sadece sonuçla değil, süreçle de ilgili olduğunu biliyoruz.”
-
“Yanında olduğumuzu unutma.”
Bu yaklaşım çocuğun sınavı “olması gereken” bir adım olarak algılamasına, ancak hayatının tamamı olmadığını hissetmesine katkı sağlar.